Bir ilkbahar sabahı ben ve en yakın arkadaşım Melis babalarımızla kamp yapmaya karar verdik ve kamp yapacağımız alana doğru yola çıktık.
Kahvaltımı çok iyi yapmış olmama rağmen çok açılmıştı. Yolda bir marketin önünde durduk ve önüme gelen bütün abur cuburları satın almak istedim.Ancak babam hepsini alamayacağımı, biraz daha az açgözlü olanı istediğini belirttiğinden dolayı yalnızca birkaç tanesini alabildim. Kamp alanına vardığımızda arkadaşım Melis ile ” Gizli Ajanlar ” oyununu oynadık.Oyunda kamp alanındaki diğer kişilere gözükmeden bir yerden diğer yere varmaya çalışıyorduk.Akşama kadar bununla uğraştık.Akşam olunca babalarımız kamp ateşi yaktı ve mangalda sucuk ve köfte pişirdiler.Yemeğimizi afiyetle yedikten sonra kamp ateşinde yumuşak şekerlerden pişirip eğlenceye doymak için biraz top oynadık ve ardından da uyku tulumlarımıza girip “Kokoloji”adı verilen bir zekâ oyunu oynadık yattığımız yerden.
Ertesi sabah erken kalkıp yine oyuna daldık.Öğlene doğru eve gitmek üzere yola çıktık.Eve vardığımızda annelerimize kampın nasıl geçtiğini annelerimize anlattığımızda gözlerinde sanki bizle kampa gelmişler gibi bir gülümseme oluştu. Daha sonra evde de biraz oynadık ve Melisler evlerine gittiler.